|
“Bir yasa nasıl 40 yıl suiistimal edilir?” in kitabı yazıldı…
Evet, bir yasa suiistimal edilerek nasıl haksız kazanç elde edilir ve fakir fukaranın hakkı nasıl verilmezin kitabı yazıldı…
Kitabın ismi : TÜRK İŞİ MORTGAGE
Yazarı : Emekli Binbaşı Zeki BİNGÖL
Yayın Evi : Togan Yayıncılık
İsteme adresi : 0212 518 22 94
Kitap bundan kısa süre önce yazarı olan emekli Jandarma Binbaşı Zeki BİNGÖL tarafından bana verildi. Binbaşıyı yerel gazete sahiplerinden tutun muhabirlerine kadar herkes bilir-tanır…
Ulusal (ki böyle bir betimleme yeryüzünün hiçbir ülkesinde yoktur), basında ise Arena Programında “Asrın Vurgunu” adı altında ismi verilmeden “Muhteşem Komutan” diye söylenmişti…
Nedir 40 yıldır suiistimal edilen yasa?
775 Sayılı Yasa’dır.
Ne der bu yasa?
Halk arasında ‘Gecekonduyu Önleme Yasası’ diye bilinir ve fakir fukaraya ev sahibi olması için hak tanır. Gecekondulaşmaların önüne geçerek fakir fukaranın sağlıklı ve planlı yerleşim alanlarında yaşamalarını sağlayan en önemli ‘Sosyal Adaleti’ getiren bir yasadır.
Yasadan kimler yararlanır?
Kendisi söyler yasanın. Der ki; “gecekonduda yaşayanlar, dar gelirliler, şehit aileleri, dul, yetimler ve de fakir olduğunu belgeleyen kişiler yararlanır. ” Kimlere fakir fukara denilebileceğini de yasa kendisi açıklar.
Zaten tüm bu soruların yanıtları kitapta bulunuyor.
1966 yılında yürürlüğe giren 775 Sayılı Yasa, kendisini korumak için de çok sağlam maddeler içeriyor ve ağır yaptırımlar getiriyor.
Neden?
Çünkü, yasanın suiistimal edilmesi önlenmek isteniyor ve yasayı suiistimal edenler –zaman önemli değil- ister 40 yıl önce suiistimal etsin, ister 1 ay önce, cezalandırılmaları için ‘zaman aşımı’ hakkı dahi vermiyor-içermiyor. Yani, mutlaka yaptırım uyguluyor. Ve bir maddesi ile de, yasaya aykırı verilen arsa veya arazilerin hiçbir mahkeme kararı alınmadan geri alınmasını emrediyor…
Yasa nasıl suiistimal edildi?
Emekli Binbaşı Zeki Bingöl, bunların hepsini kitabında belgeleriyle, isim isim açıklıyor. Öncelikle yasa gereği gecekondulaşmanın dahi olmadığı bölgelerde belediyeler 775’e dayanarak kendi yönetimindeki arazileri ‘Gecekondu Bölgesi’ ilan ediyor.
Bununla da yetinmeyip büyük küçük yapı kooperatifleri oluşturuluyor.
Bu kooperatifler kendi aralarında birleşip üstbirlikler oluşturuluyor.
Ne var bunda?
İlk bakışta hiçbir şey…
Ancaaak, yasa gereği fakir olduğunu belgeleyenlere verilmesi gereken konut (ki, ilk başta metrekare olarak 100 metrekareden büyük olmamak koşulu ile der ama bu ölçü sonradan biraz daha arttırılır) ne kadar kişi yasa gereği başvurmuşsa o sayıda konut arsası verilmesi gerekirken öyle olmuyor ne yazık ki…
Suiistimal biiiir:
Yasa tanımazlar, birkaç yakınlarını, bir sürü akrabalarını, tanıdıklarını, eşlerini, dostlarını toplamışlar kooperatif kurmuşlar. (Bkz; Türk İşi Mortgage). Diyelim ki bunların sayısı 40…
Yasa, kaç kişi başvurursa o kadar konut derken bunlar o 40 kişinin kurduğu kooperatiflere 10 bin dairelik yer tahsis etmişler… (bkz: Tür İşi Mortgage).
Suiistimal ikiii:
Yasa, fakir olduğunun belgesini ister, onların hepsinin 10 bin dairelik yer alacak kadar paralı oldukları halde uyduruk belgelerle yasanın dedikleri yerle bir edilmiş…
Suiistimal üüüç:
Yasa, hangi amaçla tahsis edilecekse o amacının dışında arsalar kullanılamaz derken, bu uyanıklar, önce gecekondulaşmanın olmadığı yeri gecekondu bölgesi ilan ediyorlar, sonra toplu konut bölgesi, ardından da konut alanları birden bire sanayi ve ticaret bölgeleri oluveriyor…
Say da say…
Emekli Binbaşı kitabında saymış hepsini..
Ben de oradan öğreniyorum…
İnsan şu soruyor hemen kendisine; ‘sokak hayvanlarına barınak yapan belediyeler neden evsiz insanların haklarını gözetmez?’ diye….
Kazanan kim?
Parası olanlar ve yasayı hiçe sayanlar…
Kaybeden kim?
Gerçek hak sahipleri…fakir fukaralar…
Peki ne olacak?
Yasa derhal işletilecek ve maddeleri ne diyorsa o yerine getirilecek…
Kitap çok ilginç. Bir solukta okudum…
Bu toprakları müdafaa etmek için şehit düşen binlerce insanın kanlarıyla kazanılan ülkemin bu toprakları birkaç uyanık tarafından nasıl da ballı-börekli rant aracı oluyor…
Üzülmek bile inanın benim için çok az..
Kahroldum…
Yazar Zeki Bingöl’ü aradım ve kitabı yazmasında ki amacı sordum…
“İnsanlar haklarını bilsin, haklarına sahip çıksın diye” dedi…
“Fakiri fukarayı koruyan, onlara barınak sağlayan böylesine adaletli bir yasa gerçekten doğru uygulansaydı bugün, bir kişi hapishanede eksik olacaktı. Bir kişi katil olmayacaktı, bir kişi kapkaççı olmayacaktı ya da hırsız olmayacaktı. O bir kişinin eksik olması halinde yüzlerce mağdur da olmayacaktı” dedi.
“O bir kişiyi kazanırsam o zaman görevimi yerine getirdiğime inanıp vicdanen rahat olacağım” dedi…
Bu sözün üstüne söz söylenir mi?
Hayır.
Fakirin fukaranın sayıca çokluğundan geçilmeyen ülkemin mağdurları için hak arayışına girdiğinizden dolayı ve onlar adına “Sağ olun Zeki Bingöl”.
Öyle bir eser verdiniz ki bizlere…
Öyle bir ders verdiniz ki bizlere…
Sizi yürekten tebrik ediyorum…
Elçin ALPTEKİN 02/05/2006
http://www.platformhaber.com/Detay.asp?yazar=121&yz=219
Böyle bir röportajı yaptığı ve yayınladığından dolayı Elçin ALPTEKİN i kutluyor başarılarının devamını dilerim…
H.Ece SOYSEV
Dernek Başkanı